At nalı yengeci Xiphosura ordosuna ait, denizde ve acı sularda yaşayan bir eklembacaklı türüdür. İsminin yengeç olmasına rağmen, yengeçlerden çok örümcekler ve akreplerle benzerlik göstermektedir. Bu tür Meksika Körfezi’nde ve Kuzey Amerika’nın Atlantik kıyısında bulunur. Yıllık göçün ana alanı Güney Jersey Delaware Bayshore boyunca bulunan Delaware Körfezi’dir. At nalı yengeçleri öncelikle yumuşak kumlu veya çamurlu diplerde sığ kıyı sularında ve çevresinde yaşar. İlkbahar gelgitlerinde intertidal bölgede yumurtlama eğilimindedirler.
Tarih boyunca yumurtaları Yerli Amerikalılar tarafından yenilmiştir, fakat bugünlerde Atlantik at nalı yengeçleri balık yemi olarak, biyotıpta, gübre olarak ve bilimde kullanılmak üzere yakalanmaktadır. Bugünlerde COVID-19 tedavisi için alternatif bir yöntem olarak düşünülmektedir. Fakat bu canlıların 450 milyon yıl önce de var olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.
At nalı yengeci fosili
Vücut ve Anatomisi
At nalı yengecinin tüm vücudu karapas adı verilen sert bir kabukla korunmaktadır. Her biri 1000 ommatidiumdan oluşan yan gözlerine ek UV ışık ve görünür ışığı algılayan bir çift medyan göz, tek bir endoparietal göz ve üstte bir çift temel yanal göz vardır. Vücutta telson üzerinde fotoreseptörler vardır.
Ağız, gnathobase olarak adlandırılan ve çenelerle aynı işleve sahip olan ve yiyeceklerin öğütülmesine yardımcı olan bacakların merkezinde konumlanmıştır. At nalı yengeci, yiyecekleri ağzına taşımak için keliser olarak adlandırılan iki küçük bacağa ve hareket etmek için beş büyük çift bacağa sahiptir. Bacaklarının ve telsonunun yenilenme özelliği vardır.
At nalı yengecinin bacaklarının arkasında, solunum gazlarını değiştiren ve bazen yüzmek için kullanılan kitap solungaçları vardır.
Atnalı yengeçlerinin dişi bireyleri erkek bireylere oranla %20 daha büyüktür.
Beslenme
Okyanus tabanında daha çok ana besinleri olan solucan ve yumuşakçaları ararlar. Ayrıca kabuklular ve hatta küçük balıklarla da beslenebilirler.
Neden kanları için avlanmaktadırlar?
At nalı yengeçlerinden kan alınması işlemi
İnsanlarda oksijen taşıyıcı pigment hemoglobindir. Hem grubunda demir olması yüzünden kanın rengi kırmızıdır. Fakat at nalı yengeçlerinde oksijeni hemosiyanin taşır. Hemosiyaninde demir yerine bakır bulunmaktadır, bu da kanlarının mavi olmasına nedendir.
At nalı yengeçlerinin kanları, organizmayı patojenlere karşı savunmada omurgalıların lökositlerine benzer bir rol oynayan amebositler içerir. L. polyphemus‘un kanından elde edilen amebositler, tıbbi uygulamalarda bakteriyel endotoksinlerin saptanması için kullanılan Limulus amebosit lizatı (LAL) yapmak için kullanılır.
Her yıl yaklaşık yarım milyon at nalı yengeci toplanmaktadır. Bu canlıların, toplanıp kanları alındıktan sonra büyük bir kısmı hayatta kalır. Ölüm oranının %20’lerde olduğu söylenmektedir. Fakat yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu canlıların kanı alındıktan sonra inaktiflik görülmüş ve hatta dişi at nalı yengeçlerinin fertilitesi kanı alındıktan sonra düşmüştür. Bu da yakın gelecekte nesillerinin tükenmesine giden yola girmemize neden olabilir.
Başlıklar:
at nalı yengeci,
covid-19,
kanı,
Limulus polyphemus